9 Şubat 2009 Pazartesi

aceleci nizamsız

yine bi nizamsızlık yaptım. bu bloğu kapatıcam. artıkın kimliksiz olcam huhuv... kapamıcam aslında bu böyle dursun. amma velakin yeni bir blog açıyorum ve ona ne var ne yok bütün içimi dökcem. şimdi nereden ulaşcaz sana demeyin ben sizi bulurum zati :)

8 Şubat 2009 Pazar

nizamsızdan paraya ilişkin bişeycik

denize gitmek, yaz tatillerinin vazgeçilmez aktivitesi... birçok insan tatilin gelmesiyle denize gider. peki ya gidemeyenler? bunu geçtim, ömrü boyunca deniz görmeyen insanlar?.. sahilleri, paljları, bikinili kızları her yaz günü televizyondan görenler...


şöyle ki, paranı denize gitmeye harcamak istiyorsan gidersin. ama o parayı daha önemli yerlere harcaman gerekiyorsa gidemezsin. işin özü, paran varsa herşeyi yapıyorsun, yoksa avcunu yalıyorsun.


tatile gitmek de birçok aile için zorlayıcı bi olay. benzin parası, yiyip içecen, nerde kalacan, yazlığın olabilir. herkesin de yazlığı olmaz tabii ki. yok efendim ben hep yazlık yaptırırım param bol hem de bi yaz orda bi yaz burda kalacam dersen de bütün tatil mekanlarını gezersin. sonra çadır denen bişey icat etmişler.


biri çadırı sever diğerine eziyet gelir. misal, ailecek denize gitmek için yola çıkarlar. mekana varırlar, çadırı kurarlar. şartlarımız: elektirik ve su yok. anne:bulaşık, çamaşır yıkama aracı

baba:doğuştan keyif çatmaya uyarlanmış

oğlan:karı kız peşinde

kız:kayıp, kimle fingirdeşiyo meçhul

anneden inleyen nağmeler başlar:

"şerafettin allah belanı versin, naaapmaya getirdin bizi buraya"

"sen anca götünü devir yat ayı benim canım çıkıyo"

"aah ah beni ne doktorlar ne mühendisler istedi de bu ayıya vardım"

"sürünüyoz paranın gözü kör olsun şerafettin yata yata yağ bağladın"

"şerafettin geğirme allah belanı versin şükriye nereye gayboldu"

vs vs vs...


biçok insan evladı en lüks tatil yerlerinde eğlenirken, bu şekilde çadırda kalanlar da vardır bayağı ki hiç gidemeyenleri söylemiyorum şimdi.


çadır demişken gençler de sever çadırı. macera arayanlar sonracığıma sevgililer. hani derler ya:

"tonguuç aşkoom beni bu şehir çok baydı hani böyle şey böyle tatil yapaloom bööyle çadırda kakaloom"


e farklı bi ortam, farklı bi sinerji, ay ışığı, adamın içinin kıpır kıpır olması filan.


tüm bunları anlattıktan sonra diyorum ki, keşke denize gidemeyen insanlar da denize gitse... keşke herkes denizde yüzebilse. deniz demek tatil demek. tatil demek para demek. ne kadar paran varsa o kadar üstünsün demek, hele bizim ülke gibi zenginin çok zengin fakirin de çok fakir olduğu gelişmekte olan bir ülkede ( şimdi de gelişmemiş ülke demek yerine onun yumuşatılmış biçimi olan gelişmekte olan kullanılıyor). paran varsa gez dolaş, yoksa evinde otur demek.


asıl demek istediğimse


yaz gününde denize gitmek yerine binlerce insan tarlada, bağda bahçede çalışıyor, günlük 20 lira kazanmak için. keşke onlar da gitse denize. güney doğudaki çocuklar yaz günü pamuk toplarken, yine binlerce çocuk o plaj senin bu plaj benim eğleniyor, oynuyori tatilin keyfini çıkarıyor. keşke çalışan çocuklar da keyif çatabilse...


o çocuklar çalışıyor, aileleri çalışıyor yaz gününde. sonra o ekinler biçiliyor, satılıyor ve tarlanın sahibi denize gidiyor o parayla. tarlanın sahibinin çocukları da kumdan kaleler yapıyor sahilde. keşke deniz kenarında kumdan kaleler yapmanın tadını çalışan çocuklar da bilse...

yazıma son verirken konuyla bağlantılı olduğunu düşündüğüm radiohead in all i need video klibinini düşünüyorum

nizamsız :/

7 Şubat 2009 Cumartesi

msn diyaloglarım

' betül:
bu arada
' betül:
seni izleyenlerin arasında efe diye biri var
' betül:
en sevdiği filmlerin içinde
' betül:
summer storm varmış .F
' betül:
:F
Harun:
kuzenim olur kendisi :D
' betül:
aa hadü ya hui :t :D :D



' betül:
sen seviyo musun emoları
Harun:
bana zararları dokunmadıgı sürece herkesi severım xp
' betül:
yeavv ben fazla hoşlaşmıyorum ama hani magandalık yapıp acayip acayip iğrenç hareketler yapan kro cinslerdense adam gibi emoluğunu bilen masum emo insanlar tabii iyidir
' betül:
:D
' betül:
emo insanlar mı :S
Harun:
((:
' betül:
allahım sonunda bu da oldu sanki onlar insan değil :t




Harun:
Sana abla diyebilir miyim :P
' betül:
ben o kadar yaşlı mıyım :F
Harun:
:D:D


teyze deseydin harun :D


' betül:
müstesnailer diye bir kadın var offf:D dünyayı geziyor
' betül:
yani sanırım kadın:D
Harun:
:D



burda da yanlış anlaşılmalar dizisi :D :


' betül:
ekip üyeleri ne ola
Harun:
((: jetgillerler mi? kie
' betül:
kim
Harun:
ekip üyeleri :D
' betül:
ekip üyeleri ne işe yarıyo bu elemanlar
Harun:
:D:D
' betül:
mesela senin ekip üyelelerin
' betül:
:D
Harun:
ben hala annamadım :D
' betül:
şimdi baştan alallım vodafone reklamındaki gibi :F :D



Harun:
onlar benım blogumda benım dısımda ki yazarlar bende kadına benzemeyen kadının ekip üyelerı sandım :D
' betül:
senden başka kişiler de mi yazıyo ne ayıp :F




' betül:
annem fransızca biliyo da
' betül:
bugün sordum mersi boku nası yazılıyo diye :t
' betül:
boku varya :t
Harun:
merci bocoup
Harun:
evet almanca daha kolaymış
Harun:
:D
' betül:
bauequp diye mi ne yazılyıomuş
' betül:
ya orda p var ve hiç okunmuyo
' betül:
yuhh:D
Harun:
öle bişe bene bılmıyom ne ne :D
Harun:
sosn ahrflerd okunmuo é bölellerde
' betül:
e okumucaksan ne diye koyuyosun ya akıl var mantık yok




15:56) ':betül
tabi ben de seviyorum yemek yapmayı ama çok mükemmel olmasını sitiyorum o yüzden uzun sürede ve yorucu oluyor
(15:56) ':anıl
zaten yalnız yemek yapmak yorucu oluyo
(15:56) ':anıl
ama
(15:57) ':anıl
yanında müzik dinlersen
(15:57) ':anıl
çok saha eğlenceli oluyo
(15:57) ':betül
tam o konuya değincektim
(15:57) ':anıl
ben playlist hazırladım kendime mesela
(15:57) ':betül
aynen


yemek yapma muhabbetimiz



(15:59) ':anıl
bn I kissed a girl ü mırıldanıyorum genelde
(16:00) ':anıl
boyfriend kısmını girlfriend olarak söylüyorum falan

xD xD



(16:00) ':betül
mutfağa girmeden önce söylediğim şarkı böyle slow bi yabancı şarkıyken mutfağa girince yıldız tilbe filan söyleyesim geliyo


ben ve yıldız tilbe :D



23:48) ---Y--S--F---:
Betül Can Hatice niye
(23:48) ---Y--S--F---:
Sinanın beyniin patlatıyo
(23:48) ':betül
aaa sen bilmiyo musun ya
(23:48) ':betül
hatice hep sinana
(23:48) ':betül
sinan senin beynini patlatırım diyo ya (önceki yazımda sinanın beynini patlatma vahşetini açıklayan durum :D)


ve gamze arkadaşımla bi diyalog :D

(00:15) coCKroaCH....!:
KIZZZZ
(00:15) coCKroaCH....!:
GEL
(00:15) ':betül
nereye
(00:15) coCKroaCH....!:
COSTUM YNE DLGLANIORM BEN
(00:15) coCKroaCH....!:
göbek atak beraber
(00:15) coCKroaCH....!:
(00:16) ':betül
şimdi olmaz başım ağrıyo


:D :D




(00:17) ':betül
bu tatilde buluşak diyoduk ama olmayacak herhal
(00:18) coCKroaCH....!:
HÖÖ :(
(00:18) coCKroaCH....!:
EED :(
(00:18) ':
ne güzel konuşuyosun kız höö eed ...
(00:18) coCKroaCH....!:
(00:18) ':betül
heceler halinde en uzayanından :D



iremle msnde oyun oynarken :D bu arada habire bilmediğimiz oyunları açıyoruz



(16:46) ':betül
atlıcam
(16:46) ': :D
(16:46) - iremαrαsh *:
hadi
(16:46) - iremαrαsh *:
.D
(16:47) ':betül
la klavye basmıyo:f
(16:47) ':betül
:f
(16:47) ': :D :D puha
(16:47) - iremαrαsh *:
Lan
(16:47) - iremαrαsh *:
sıfır aldım
(16:47) - iremαrαsh *: xD
(16:48) - iremαrαsh *:
aynen lan :D :D
(16:48) ':
yön tuşuna bi bastım basılı kaldı puhaa



xD xD oyun esnasında klavyenin azizliğine uğradığımda olmuştu o.



ve iki insan oyun oynarken msnde birbirlerine ne yazarlar :D oyunun gidişhatına göre tepki veriyoruz msnde :D sonradan okyuunca çok komik geliyo adama :




(16:49) - iremαrαsh *:
bu ne blmorm
(16:49) - iremαrαsh *::D
(16:51) - iremαrαsh *:
haywan
(16:51) - iremαrαsh *:
(16:53) ':betül
oha
(16:53) - iremαrαsh *:
sana oha
(16:54) - iremαrαsh *:
BOK
(16:54) - iremαrαsh *:
(16:54) ':betül
btn yerleri dolaşıyo xD
(16:54) - iremαrαsh *: :D
(16:54) - iremαrαsh *:
hehe
(16:55) - iremαrαsh *:
OHA
(16:57) - iremαrαsh *:
BOK
(16:57) ':betül puhaha
(16:59) - iremαrαsh *:
LANN
(16:59) ':betül
efendm
(16:59) - iremαrαsh *:
İ) :D

(17:01) - iremαrαsh *:
cano.
(17:01) ':betül
efendm
(17:01) - iremαrαsh *:
km yencke mrk edorm
(17:02) ':betül
sen
(17:02) - iremαrαsh *:
blmorm
(17:03) - iremαrαsh *:
cok gergin
(17:03) - iremαrαsh *:
%50
(17:03) ':betül
ulen tek bi yer var
(17:03) ':betül
o da 1 topluk
(17:03) - iremαrαsh *: :D ahaha
(17:03) ':betül
puha
(17:04) - iremαrαsh *:
Tadaaaa
(17:04) ':betül
abbaouuuu


o yendi :D oyun oynarken iletişim kurmamıza biriyorum

işte böyle bugünkü diyalohlar.. evet diyaloh ... xD

uyuyorum :S


harun'un uyuyo musun hayır sen uyuyo musun bloğunu okuyunca benim de anlatacağım bişeyler olduğunu farkettim :D

aleksandır gırahambel diye tabir edebileceğimiz amca ilk telefonu icat ettiğinda sanırım avea nın 5000 sms fikrini tahmin etmemiştir. bu bedava smsler hayatımıza girdi gireli ne kadar değiştik farkında mıyız?

mesela ben. tatil de olması sebebiyle o kadar çok mesajlaşıyorum ki. telefon elimden düşmüyo desem yeridir. bi de bu beleş smsler çıktığından beri gençlerin eline kuvvet şakır şakıri takır takır mesaj yazıyoruz. eskiden 60 saniyede iki kelimeyi zor yazan bizler, beleş smsler geldiğinden beri 60 saniyede kaç 160 karakteri geçebiliriz bilmiyorum :D

iş ilerledi ilerledi, bakmadan yazanlar, amuda kalıp yazanlar( evet abarttım biliyorum :D), banyoda yazanlar, ve uyurken yazanlar vs vs vs...

hani haruna diyorlar ya uyuyo musun diye, bana daha beteri oldu :D

efendim sabahın körü saat 6 bana mesaj geliyor "uyuyorum" diye :D

kimden mi sinan'dan. kendisi dersanedeki sıra arkadaşımdır. mesaj delisi :D bi de işin ilginci aslında bu değildi. mesaj bana değil arkadaşıma gelmişti. dışarıda kalıyorduk o gece. o da tuvaletteydi. mesaj geldi ona. mesaj tonu da simple plan - welcome to my life. allahım sabahın köründe başladı çalmaya. ha açcak ha açcak diye bekiyorum açan yok. şarkı da yarılandı bu arada :D içimden mesajı atana söve söve kalktım yataktan baktım arkadaşım yok. bari telefon sussun diye mesajı açayım dedim. sinan yazıyo. o yazıyı okuyunca tabi sinandan iyi dileklerimi esirgemedim :D

arkadaşım da ses tonunu son seviye yapmış herhalde sabahın köründe halimi anlayın artık. niye sen mesaj tonunu öyle uzun bişey yapıyosun ki :D sanırım bunu bi tek kızlar yapardı. neyse hadi aç diyorum karşıma güvenlik kodu çıktı. öyle normal güvenlik kodu da yazmıyor he. dilciyiz ya arkadaş telefonu ingilizce dilde kullanıyor. telefon hala bana utanmadan "security code" diyor :D

en sonunda arkadaş geliyor heladan ve beni o işkenceden kurtarıyor sabah saat 06:05 :D tekrar yatağa yatıyorum ama kafamda velkamm tu maay layfff diye yankılanıyor o yanık ses :D

sırffff sinan uyuyorum diye mesaj atıyor ya böyle bişey olamaz ama oldu işte :D yani harun işin özü, sana "uyuyo musun" diye mesaj atmalarından daha beteri de vardı: direk "uyuyorum" diye mesaj atma olayı ki bi "uyuyorum" demek bu kadar işkenceye sebep olabiliyorken :D

ne diyim allah beleş mesajı eksik etmesin ama

az verip aratmasın, çok verip de şaşırtmasın :D

içimdeki özgürlük

bir mail gelmiş, arkadaş ve dost arasındaki farkları anlatan cinsten. "arkadaş evde parti vereceğiniz zaman size bir hediye getirir, dost ise yardım etmek için erken gelir ve toparlanmaya yardım etmek için geç gider." yazıyordu bir maddede. en çok bu dikkatimi çekti. bunun gibi biçok madde vardı. mailin altına indikçe resimler çıkıyordu. arkadaşlığı dostluğu anlatan resimler... sanırım benim arkadaşım çok ama dostum yok...

bu mailden sonra bir de başka bir arkadaşımın spaceine girdim ve en yakın dostu için bir yazı yazmıştı. yazı yazdığı kişi de ona yorum yapmıştı. gerçekten çok iyi dosttular. hep birbirlerini destekliyorlardı. hatta oradan bi kaç alıntı yapacağım:


ћaчat sensiz coĸ boş nedamet .. aяtıĸ neяeчe baĸsam o ifademizi qöяüч0яumm.. sennĿe az ĸişinin intiĸamını aĿmadıĸ .. ĸimi zaman maћĸemeĿiĸ oĿduĸ ĸimi zaman qüĿmeĸden wcчi boчĿadıĸ.. aяtıĸ ћaчatmın ћeя ĸöşesinde sen ћeя ĸaяesinde sen ћeя daiяesinde sen waяsn bu dosdĿuĸ bu ĸaяdeşĿiĸ ћiç bozuĿmasıın bitanemmm senii coĸ seviчoяuumm canımm

birbirlerine takma isim taktılar. nedamet diyor biri diğerine...

benim hiç dostum yok biliyor musun? biraz küçük emraha benzedi ama olsun :)

arkadaşlarım var evet ama zor zamanımda derdimi tasamı anlatabileceğim kimse yok. çok garip gelebilir sana. ama öyle.

düşünüyorum da bu benim seçimim. çok kolay uyum sağlayan bi insanım. herkesle iyi anlaşabiliyorum. ama şu bağımsızlık isteğim yok mu... kimseye bağlı olmama isteği... özgürlüğüne düşkünlük... ne çektiysem bunlardan çektim :)

dost olmanın çeşitli sorumlulukları vardı ve ben bu sorumlulukları kaldırabileceğimi düşünmedim. hep kendi başıma bir hayatım vardı. evet çok yakın olduğum insanlar vardı ama zamanla baktım ki onlarla da koptum. kendime göre bir insan yoktu hiç. belki de olmasını da istemedim. dedim ya özgürlük hissi...

benim duygularımı anlayan, benim gibi düşünene rastlamadım. kendimi başkasına göre de değiştiremedim, biçok insanın kendini değiştirdiği gibi yapamadım...

insanlara içimden geçenleri açık açık anlatamadım çünkü biliyordum beni anlamayacaklardı.

fakat sınıfta yazılarımızı okurken öyle olmuyordu. herkes yazısını okuyordu. birçok kişinin yazısı okunurken çoğunluk dinlemiyordu. sıra bana geldiğinde herkes kulak kesiliyordu. yeri geliyordu kahkahalar attırıyordum yeri geliyordu gözlerini dolduruyordum. en güzeli de her yazımdan sonra "çok güzel olmuş betül" demeleriydi. derdimi anlatamıyordum dostum yoktu ama bir topluluk içinde duygu ve düşüncelerimi ifade ettiğimde insanların çok hoşuna gidiyordu.

rahatlamak için dostumun yanında olması gerekmiyordu. piyano sesi ve kendimle rahatlayabiliyordum. belki bana piyano çalsaydın güzel olurdu...

hayatıma başka bir insan müdahale etmemeliydi. toplum kurallarından bahsetmiyorum, duygusal bir bağla müdahaleden bahsediyorum...

tepede yalnız başına yaşayan ağaç gibi... kendi kendine birşeyler anlatan, dıştan gelenlere karşı yılmayan, yaprakları ilk günkü gibi yeşil olan, sararıp solmayan, rüzgarla dansedip mutlu olan bir çam ağacı... bazen çocuklar gelir , altında oynarlar. ve çocuklar onunla konuştuklarında çam ağacını çok severler. çam ağacı onlara birşeyler anlatır. hepsi dinler. çam ağacının dibine su döküp ona sevgi cümlelerini söylerler. sonra da giderler. çam ağacı yine yalnız kalır. ama mutludur. bir daha çocukların gelmesini bekler. bir piyano sesi hisseder gövdesinde... ve yine mutlu olur...

işte budur benim içimde olan biten

kardeşimin akıl mantığa sığmayan cümleleri

efendiim


aslında ben bu yazımı yaklaşık iki hafta önce yazmıştım word belgesine. daha devam edecektim ama zorlaştı ve etmedim. iki hafta önce yazdığım için de yazının ilk kısımlarında iki hafta öncesine dair esintiler var :D neyse işte bu:


öncelikle yeni bi haftadayız xD okulun son haftası, dersler işlenmiyor, kermesler filan yapılıyor, okuldan kaçılıyor vs vs vs :D bu her öğrenciye olduğu gibi bana da yansıdı. bakınız bana, bu akşam ders çalışmadım ve nete girdim. uzun zamandan beri yazmak istediğim bir şey vardı: Sevde'nin Türkçe dersinde verilen kelimeleri kullanarak yazdığı cümlelerdeki komik bölümler :D

hepimiz bu ödevden sorumlu tutulmuşuzdur. 1. sınıftan 8. sınıfa kadar Türkçe kitabında parça işlendikten sonra verilen yeni kelimelerle ilgili cümleler kurmak :D Sevde'nin derslerine yardım ederken gördüm cümlelerini. içlerinden bazıları akıl ve mantık dışı cümlelerdi :D aslında bu cümleleri yazıma aktarmak için bayağı yalvardım kendisine :D

sistemi açıklıyorum. önce kelimeler yazılı ve anlamları yazılmış. Eve geldiklerinde de o cümlelerle ilgili 2 cümle yazıyorlar.

kelimeleri cümlede kullanmak konusunda da ben de çok yapardım, cümle aklıma gelmediğinde şu gibi örnekler verirdim

kelimemiz teknoloji olsun: " sözlükten teknolojinin anlamına baktım"

mizah mesela "okulda mizah konusunu işledik"

bilim "bilimi sözlükten bulamadı" gibi :D


ben yaparım da SEvde yapmaz mı :D

kelime tark: sonunda tark eklimesinin anlamını buldum :D

tabii mantık hataları da var :D

haber salmak: haberi salmaya gitmedin mi? :D

bezmek: bezmek kelimesini Türk Dil Kurumu'nun sitesinden araştırdım. ( artık sözlük yerine net kullanılır oldu canım xD)

bereket: din dersinde bereket nedir diye konuştuk

gönül: sözlükte gönül kelimesini bulamadım.

müfettiş gadget "seninle iletişim kuramıyorum!" dedi . ( aman ne büyük felaket :D) (kelime iletişim)

evcil: yeni evcil hayvanımın adı kabarık. (abi kabarık nedir ya ne ki bu hayvan :D :D)

yürek:yürek kalp kelimesinin eş anlamlısıdır.

farklı: biz farklı dünyaların insanlarıyız, anlasana! (allahhh! batsın bu dünya!)

taciz etmek: bu kişi beni taciz ediyor! ( :D)

soğukkanlı: genç, soğukkanlı bir ailenin son ferdiydi. (soğukkanlı aile mi... :D)

aklına gülmek: hay aklına güleyim kız! ( xD)

mera: rüzgar meraları yerinden oynattı (puha :D)

hiddetlenmek: metinde rüzgar hiddetlendiğinde tayfun oldu. (rüzgar hiddetleniyor :D)

can havli: seni can havliyle kurtardım. (abi can havliyle kendini kurtarman gerekmiyo mu :D)

küstah: bu yaptığına küstahlık denir. ( amanınn)

büst: okulumuzda Atatürk büstü var. (yemin et! :D)

dayımın tahini Bolu'ya çıktı. (hala tayine tahin diyenler var hem de kazık gibi adamlar)

dile getirmek bir deyimdir (:D)

kültürümü geliştirdim, bir şeyler sor bakalım. ( bu ne ya :D )

cahillik: buralarda cahillik nadirdir( hırsızlık desen neyse :D)

kısırlaşma(anlamı): üretim yapamamak, kısır hale gelmek. cümlesi: artık kısırlaşmaya başlıyoruz( :D :D)

2.cümle: kısırlaşmış ülke olmamalıyız (bence de olmamalıyız xD)

timsal: bizim okulu timsal eden öğretmenlerden biri de Zehra İren. (timsal... :D)

2.cümle: kendime temizlik timsali yaptım ( bu nedir? :D)

kolera: arkadaşım kolera hastalığına kapıldı ( akım mı len bu kapılıyo te allam :D)

sayı bildiren cümle: küçük kızın altı midillisi, bir tavşanı, üç kedisi ve dokuz köpeği var. (oha :D bu arada bu cümleyi çarlinin çikolata fabrikası filminden alıntı yapmış sevde)

damdan düşen çocuğun eli kırıldı ( gülesim geldi ya bunu okuyunca :D çocuk damdan düşüyo filan :D)

bizi çekemediler halat koptu (sevde sen de mi yaa :D)

ben seni bir yerden kestiriyor gibiyim(zuha :D )

şiddetli yağmurdan dolayı okullar tatil oldu ( yağmurdan dolayı mı :D)

havuzda boğulmak üzere olan çocuğu kurtarma çabaları iki saat sürdü(len havuz bu lenn :D puhaha)


daha devam edecektim ama gerçekten zahmetli bi öyle okumak kolay tabii :D defterden o bölümleri bul oku et ohoo :D

6 Şubat 2009 Cuma

nizamsızdan deneme bir ki üç...

genelde kendime sorduğum soru "nereden geldim ben buraya?"
evet nereden geldim ben buraya, gecenin 3 ünde nette gezinirken gayriciddiye girdim ve şanısma da doğumgünüymüş :D aslında geçmiş doğum günü. doğum gününü kutladım ve gece gece uzunca bir yorum yazdım. spaceimi ziyaret etti. yazılarımı sevdi ve bana burada blog yapmamı önerdi.

hadi bakalım neler yazacağım acep...